Başlangıç Atıştırmalıkları: Rengarenk İftariyelikler
Hem göze hem de damağa hitap eden iftariyelikler, hafif ama iştah açıcı minik başlangıçlar şeklindedir. Yanlarında mutlaka sıcacık Ramazan pidesi ve taze ekmek çeşitleriyle servis edilirler. İftarlık olarak hurma, gül reçeli, bal gibi tatlı başlangıçlar özellikle hızlıca kana karışmaları dolayısıyla tercih edilir. Osmanlı mutfağından günümüze kadar gelen ve en çok tercih edilen iftariyelikler arasında; zeytin, yoğun ve yağlı peynir çeşitleri, sucuk veya pastırma bulunur. İftariyeliklerde bu nefis lezzetler içerisinden birkaç farklı seçenek bir arada, tadımlık porsiyonlarda hatta genellikle bir lokmalık olarak servis edilir. İftariyelikler iştahı açmalı, kan şekerini yerine getirmeli ve çorbaya hazırlık olarak sunulmalıdır.
Yemeğe Sıcacık Bir Geçiş Yapmanızı Sağlayan Çorbalar
Osmanlı Mutfağında iftar için iki farklı çeşit çorba hazırlanırdı. İftar yemeğinde genellikle rahatlatıcı, sıcak ve yoğun çorbalar tercih edilir. Süt, limon ve yumurta sarısı kullanılarak terbiye edilen bir mercimek çorbası çeşidi olan “çeşm-i nigar” çorbası yumuşak içimi ile özellikle servis edilen çorbalardandır. İşkembe çorbası, şehriye çorbası ya da tavuk parçaları ve suyu ile lezzetlendirilen harem usulü patlıcan çorbası da diğer lezzetli çorbalar arasındadır.
Hafif Bir Ara Sıcak Olarak Saraykari
Osmanlı’da özellikle saray için hazırlanan iftar sofralarında ara sıcak olarak servis edilen bu basit ama harika yemek iştah açıcı özelliktedir. Baharatlar ve sirke eşliğinde karamelize edilen soğan üzerine yumurta kırılmasıyla hazırlanır. İçerisinde bulunan yenibahar, tarçın gibi malzemeler hoş bir aroma ve özel bir tat katar. Saraykari, iftar sofrasında her gün çorbalardan sonra bir geçiş yemeği olarak servis edilirdi.
Knorr Tutmaç Çorbası 3KG
Mutfaklarda daha fazla olasılık yaratmaya geldik. Türkiye’nin şefler arasında en çok tavsiye edilen profesyonel gıda markası olarak, profesyonel mutfaklara çözüm sunmak ve ilham kaynağı olmak için buradayız.* Doğayı korumak ve malzemelerin sürdürülebilir tedariğini sağlayabilmek için Knorr ile sebze, bitki ve tahıl kategorilerde sürdürülebilirlik oranımızı arttırmak için çalışıyoruz. Onarıcı tarımda inovasyona ve gıdada biyoçeşitliliğe öncülük etmeyi, toprağa, suya ve sera gazlarına olumlu etki yaparak iyiliğin gücü olmayı hedefliyoruz. Kullandığımız ambalaj malzemelerinde geri dönüştürülebilir yapılara geçerek ve kullanılan plastik malzeme miktarını azaltarak dünyamıza faydalı olmak için çalışıyoruz. Sürdürülebilir lezzet tutkumuzu paylaşmak ve mutfaklarınızda daha fazla olasılık yaratmak için ilham verici tariflerimizin bulunduğu www.ufs.com’u ziyaret edebilirsiniz. *Kantar, UFS E-Panel Türkiye Haziran 2023
Daha Fazlasını GörüntüleKeyifleri Katlayan Sıcak ve Soğuk İştah Açıcılar
Ramazan sofrasında yemek aralarında servis edilen iştah açıcılar genellikle hafif zeytinyağlı yemeklerden seçilir. Peynirle fırınlanmış patlıcanla hazırlanan peynirli köz patlıcan, kızarmış çavdar ekmeği üzerinde servis edilen kuzu paçası ile yapılan tiritli has paçası en sevilen çeken iştah açıcılardandır. Bunun yanında vişne, çam fıstığı ve baharatlarla birleştirilerek karşı konulmaz bir lezzete dönüşen yaprak sarması ve iç baklalı saray usulü enginar da Ramazan sofralarının tacı olan zeytinyağlı yemeklerdir.
İftar Sofrasına Zenginlik Katan Börek Çeşitleri
Osmanlı’da Ramazan sofrasının bir diğer olmazsa olmazı da bol ve zengin içli böreklerdi. Günümüzde de Ramazan sofralarına çeşit çeşit börekler eklenerek keyifli ve doyurucu bir menü hazırlamak mümkün. Osmanlı döneminde kimi zaman etli ya da ıspanaklı olarak hazırlansa da çoğunlukla peynirle yapılan ve böreklerin en zahmetlilerinden olan su böreği sofranın vazgeçilmezi kabul edilirdi. Günümüz Ramazan menüleri ise biraz daha hafif lezzetler barındırıyor. Bu nedenle tandır ekmeği ve kavurma ile tavada hazırlanan kalacoş ya da yufka ile etli harçla yapılan tas böreği gibi pratik bir şekilde hazırlanabilen börekler de sofralara iyi birer alternatif olabilir.
Lezzetin Zirve Yaptığı Ana Yemekler
Ramazan için ana yemek olarak etli yemek tercih edilmesi geçmişten günümüze değişmeyen bir seçimdir. Kuzu incik ve ona eşlik etmesi için kuşkonmazlı sebze buketi ile birlikte sunulan bir enginar beğendi, tüm karınları afiyetle doyuracaktır. Geleneksel olarak kuzu eti, pirinç, çeşitli baharatlar, badem, fıstık ve kuş üzümü ile doldurularak fırında pişirilen kavun dolması da Ramazan sofrasında tadı kadar görüntüsü ile de dikkat çeker.
Taze dağ baharatları ile lezzetlendirilmiş piliç ile hazırlanan külbastı, nefis bir safranlı pilav ve sote sebzeler ile birleştirilerek geçmişten gelen tatlar günümüze uygun hale getirilerek hafif sağlıklı ve leziz iftar menüleri oluşturulabilir. Bunun yanında Osmanlı mutfağının en önemli yemeklerinden biri kabul edilen, kuru incir, rezaki üzüm ve bademli kuzu eti ile toprak kaplarda hazırlanan ve bir çeşit güveç yemeği olan terkib-i mutancana ile bol kuru yemişli, vitaminli ve göze hoş görünen bir ana yemek sunumu da yapabilirsin.
Damakları Coşturan Enfes Tatlılar
Ramazan’a özgü en geleneksel lezzetlerden bir tanesi de iftarın incisi kabul edilen güllaç tatlısıdır. Güllacın hafif kıvamı, sütlü yapısı ve gül çiçeğinin verdiği ferahlık, yemekten sonra oluşabilecek ağırlığı alır. Ramazan menüsü için kimi zaman baklava, şöbiyet, ekmek helvası gibi şerbetli tatlılar tercih edilse de yemeğin üzerine ferahlatan tatlar katmak ve daha hafif tariflere yönelmek de gerekebilir. Menüyü klasik lezzetlerden damla sakızlı kazandibi ya da cevizli kadayıf rulosu hatta yanına dondurma ile servis edeceğiniz özel bir bal kabağı tatlısı ile tamamlayabilirsin.